30 Eylül 2014 Salı

Kocam yetmiyordu patronuma siktirdim

Merhaba. Ben Ayça. 28 yaşında, 1.60 boyunda, 50 kilo, kumral, 95-65-100 ölçülerinde, evli, çocuksuz bir kadınım. Kocam benden 2 yaş büyük, oldukça yakışıklı bir adam, yaklaşık 19 cm civarında oldukça kalın bir yarağa sahip, ancak buna rağmen seks hayatımız benim açımdan hiçte iyi gitmiyordu. Bu boyutta bir yarağa alışmak benim için çok kolay olmadı, tabii kocamın hayvanlığı nedeniyle. Kocam, kocaman yarağı ile üzerime çıkıyor, her istediğini yapıyor, ağzımdan, amımdan, götümden, nasıl sikmek isterse sikiyor, kendi boşalınca da arkasını dönüp uyuyor, benim zevk alıp almadığımı hiç düşünmüyordu.

Kocamı bu konuda çok uyardım, ama nafile, bir işe yaramamıştı. Kocamla seks benim için sadece sıkıntı anlamına geliyordu, zevk adına hiçbir şey yaşamıyordum. Ben de artık okuduğum birçok seks hikayelerindeki gibi zevk alarak seks yapmak istiyordum. Kafama koymuştum, önce bir işe girecektim ve ekonomik özgürlüğümü kazanıp, sonra da kocama boşanma davasını açacaktım. Boşanırsam, gerçek seksi yaşamak konusundaki niyetimi gerçekleştirmek için çok daha fazla fırsatım olacaktı...

İnternetteki iş bulma sitelerinden birinde özel bir şirkette ‘Yönetici Asistanı’ ilanı vardı. Telefon ettim, Cansuhanım diye birine bağladılar. Cansu hanımın sesi çok tanıdık gelmişti. Neyse, randevu alıp görüşmeye gitmeye karar verdim. Hafif dekolteli bir bluz, diz üstü bir etek, hafif bir makyaj yaparak, görüşmeye hazırlandım. Bu halim ile aynada kendimi çok beğenmiştim. Adrese ulaştığımda, önünde durduğum bina kocaman bir plazaydı. Resepsiyona Cansu hanım ile görüşmeye geldiğimi söyledim. Kısa bir telefon sorası beni binanın en üst katında bir odaya çıkarttılar. Büyük deniz manzaralı bir oda idi. Beni getiren görevli Cansu hanımın birazdan geleceğini, patronun yanında olduğunu belirtti. Beklemeye başladım...

Bu arada camın önünde dışarıyı seyrediyordum. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Mini etekli, sarışın, oldukça alımlı bir hanım girdi içeri. Merhabalaştık, özgeçmişimi uzattım, okumaya başladı. Üniversite eğitim kısmını okurken, “Burada yazanlar konusunda bir hata yok değil mi?” dedi. “Kesinilikle yok!” dedim. “O halde sen Lopez Ayçasın!” dedi. (Üniversitedeyken kalçalarımın büyüklüğü ve şekli ile Jenifer Lopezin kalçarına benzerliği yüzünden bana bu lakabı takmışlardı). Bir anda şok oldum, nereden bilmişti benim Üniversitedeki lakabımı? Şaşkınlıkla yüzüne bakarken, “Beni tanıyamadın değil mi?” dedi...

Ses çok tanıdıktı, ama bü vücut benim kankim, sır ortağım, Cılız Cansu değildi. Utanarak, “Cılız Cansu?” dedim. “Evet, ta kendisi!” dedi. O anda dünyalar benim olmuştu. Cansu’yla Okuldan sonra hiç görüşememiştik, o ailesinin yanına Ankaraya dönmüştü. Ben halen şoktaydım, Cansuya, “Ne oldu sana böyle?” dedim. Cansu, “Anlatırım sonra!” diyerek konuşmasına devam etti. Epey bir sohbet ettik. İş için başvurmuştum, ama en iyi arkadaşımı bulmuştum. Eski günler filan derken, konu sonunda işe geldi.

- Ayçacığım, emin ol seni bu işe almak isterdim, ama bu kadro evli bir bayan için uygun bir iş değil! Fiziksel anlamda tam sana göre, ama kişilik olarak senin için hiç uygun değil!

- Nasıl yani? Ya sen sekreter aramıyormusun?

- Hayır sekreter değil, yönetici asistanı arıyorum ve bu asistan işinin dışında başka birçok hizmet verebilecek biri olmalı!

- Nasıl hizmetler?

- Söyletme bana, anladın!

- Yani aslında patronuna bir metres mi arıyorsun?

- Evet, senden gizleyecek değilim, bu yüzden sen olamazsın!

- Peki, ben yine de istediğimi söylersem?

- Nasıl yani Ayça?

- Evliliğim zaten bitmek üzere, cinselliği ise uzun zamandır yaşamıyorum, hem işe, hemde seksi bir erkeğe ihtiyacım var!

- Ama patronun seks talepleri farklıdır...

- Nasıl farklılıklar?

- Erkan bey fazlaca azgın bir adamdır ve anal seks ister, seks sırasında argo konuşulmasını sever ve ağza boşalmayı çok sever, ama ben hiç müsaade etmedim, bu güne kadar birkaç kez yüzüme boşalmasına izin verdim sadece!

- Sadece bunlar ise problem değil, kocamdan alışığım bunlara!

- Eminmisin?

- Kesinilikle!

- Peki, sen bilirsin! Aslında tanıdığım birinin olması işime gelir!

- Ne zaman iş başı yapabilirim?

- Şu an itibarı ile işe alındın, ancak birde patronun seni görmesi ve bir test yapması gerekiyor!

- Beni beğenmesi için nasıl hazırlanayım?

- Aslında özel birşey yapmana gerek yok, onun yanında, manken gibi kendi etrafında dönmen yeterli olacaktır. Kalçalarını gördüğünde, emin ol dibi düşecektir! Kalçalarını daha belirgin gösteren bir kıyafet tercih etmen yeterli. Maaşını yarınki mülakat belirleyecek!

- Peki anlaştık! Ne zaman görüşeceğim patronla?

- Ben ayarlarım, yarın öğleden sonra 14:30 civarında evinden aldırırım, sen hazırlan!

Sonra Cansu’nun yanından ayrıldım eve döndüm. Ertesi gün için hazırlık yaptım. Akşam kocam eve geldi, ona iş için kabul edileceğimi, ancak yarın bir mülakat olacağını söyledim. “Hayırlı olsun!” dedi. Sonra yemeği yedik, maç seyredip uykuya geçti öküz. Sabah uyandım kalkıp duşa girdim ve ağda v.s. bir güzel temizlik yaptım, giyinmeye başladım. Altıma, ön tarafı dantelli siyah bir tanga giydim, aynı çamaşır takımının sütyenini giydim üzerime, dar bir body ve altıma da siyah taytımı giydim, kalçalarımın bütün güzelliği ortada idi. Artık hazırdım. Saat 14:30 civarında Cansu bana araç gönderdi, evimden aldırdı ve şirkete geldik. Önce Cansu’nun yanına çıktım. Cansu önce beni tepeden tırnağa bir süzdü ve gülümseyerek, “Zilli, bugün kesin işe girdin!” dedi, sonra kalçama bir tokat attı, “Bunlara iyi bak!” dedi ve beraberce patronun odasına geçtik...

Patron Erkan bey bizi kapıda karşıladı. İçeri geçtik, önde Cansu, arkasında ben. Patronun beni arkadan iyice bir süzdüğüne eminim. Cansu bizi tanıştırdı. Erkan bey 35 yaşında, 1.80 boylarında, atletik yapılı, oldukça yakışıklı bir adamdı, resmen içim erimişti. Ve konuşmaya başladık. Erkan bey bana, “Cansu hanım sizi çok övdü ve bütün hizmetleri yerine getireceğinizi söyledi!” dedi. Ben de, “Evet, Cansu hanım bana gerekli bilgileri verdi ve işleri kısa zamanda bana devredecek, ama işbaşı yapmadan önce sizin bir mülakatınızın olacağını belirtti!” dedim. “Evet, öyle olacak! Cansu hanım bizi yalnız bırakabilir misiniz?” dedi. Cansu da, “Tabiefendim!” diyerek çıktı odadan. Erkan bey kapıyı kilitleyerek geri döndü...

Yanıma geldi, “Evet Ayça hanım, başlangıç maaşın 2.000 lira olacak ve mülakat başarına göre bu maaş konusunu çözeceğiz, hazırmısın?” dedi. “Evet hazırım, ama söylemek istediğim birşey var...” dedim. “Nedir?” dedi. “Bugün yapacaklarım, karşılıklı olarak, istekli olarak yaptığımızda daha güzel olacaktır diye düşünüyorum ve sizin bana verebileceğiniz zevklerin kat kat fazlasını size vermekten zevk duyacağım, sizce de uygunsa?” dedim. “Peki!” dedi. Ben yanından kalkıp, karşısında soyunmaya başladım. Önce body’mi çıkarttım ve sonra taytımı çıkartmaya başladım. Arkamı ona doğru dönerek, dizlerimi kırmadan, eğilerek, taytımı çıkartmayı bitirdiğimde, dudaklarını kalçalarımda hissettim ve öylece bir süre bekledim...

Sonra onu ayağa kaldırdım, önünde diz çöküp, kemerini ve fermuarını çözüp pantolonunu aşağı indirip, bokser’i üzerinden yarağını okşamaya başladım. Bokserini indirip yarağını dudaklarımın arasına alıp emmeye başladım. Yarağı gittikçe büyüyordu ve iyice sertleşmişti. Beni yukarı çekti ve dudaklarıma yapıştı, bir yandan kalçalarımı okşuyordu. Beni kucağına alıp masanın üzerine koydu ve boynumdan başlayarak, öpücükler kondurarak, önce göğüslerime ve en sonunda amıma geldi. Bunun ne kadar güzel birşey olduğunu ilk kez yaşıyordum ve muhteşemdi. Kısa sürede orgazm olmuştum bile. Onu yukarı çekip dudaklarına yapıştım. Sonra üzerimden kaldırıp, tekrar yarağını ağzıma alıp emmeye başladım. O ise, kafamdan tutmuş, ileri geri hareket ettiriyordu beni...

Yarağını olabildiğince şiddetli emiyor, arada bir ucuna kadar çıkartıp, ağzımın içinden çıkartmadan yarağının ucunda dilimle daireler çiziyordum. Muhteşem bir tadı vardı. Kalçalarından kavrayarak yarağını alabildiğim kadar ağzımın derinliklerine alarak emmeye devam ettim. Epeyce bir süre böyle devam ettim. Arada bir ağzımdan çıkartıp, taşaklarını emiyordum. Bir süre sonra Erkan bey, “Geliyorum!” dedi, hemen tekrar ağzıma aldım ve emmeye devam ettim, en sonunda ağzımın içinde patlamıştı. Şiddetle boşalıyordu. Her damlasını yuttum...

Erkan bey geçip kanepeye oturdu. Oldukça enerji sarf etmişti. O kanepede otururken, ben emekleyerek onun önüne geçtim ve tekrar yarağını ağzıma alıp emmeye başladım. Tekrar sertleşmişti. Bana iltifatlar yağdırıyordu. Ben ise zevkle yarağını emmeye devam ediyordum. İyice sertleştiğinde ayağa kalktım ve ona arkamı dönüp, aletini elimle amıma yerleştirip, üzerine oturmaya başladım. Bu sırada o da, “Harikasın!” diyor ve götümün deliğini parmaklıyordu. Birkaç kez oturup kalktım ve “Patronum benim götümü sikmek istiyor herhalde?” diyerek yukarı doğru kalkıp, yarağını göt deliğimin ağzına yerleştirip üzerine oturmaya başladım...

Köküne kadar almıştım artık götüme ve üzerinde inip çıkmaya başladım. Bir süre böyle devam ettikten sonra beni durdurdu ve “Yere in ve domal bakalım!” dedi. “Derhal efendim!” dedim, dört ayak oldum, kalçalarımı sallamaya başladım, “Hadi patronum, sik götümü!” diye inliyordum. Hemen arkama gelip yarağını götüme sokmaya başladı. Öyle şiddetle girip çıkıyordu ki anlatamam. Bu sırada ben de amımla oynamaya başlamıştım ve kısa süre tekrar orgazma ulaşmıştım bile. Erkan bey ise arkamda götümü sikerken, kendinden geçmiş bir vaziyette, “Seni orospu seni, işi aldın, hemde 5.000 lira maaşla, ama seni her gün amından götünden sikeceğim, hem de canım nerde isterse!” diyerek götüme köklüyor ve kalçalarıma tokat atıyordu. Ben ise zevkten uçuyordum, “Sik erkeğim, dağıt amımı götümü, istediğin zaman sik beni!” diye inliyordum, Erkan bey götüme çılgınca pompalıyordu...

Birden durdu ve “Biraz daha amının tadına bakalım Ayça hanım!” dedi. “Peki efendim!” dedim ve hemen götümden çıkartıp amıma kökledi. Öylesine sert girmişti ki amıma, anlatamam. Aldığım zevk ise dayanılmaz birşeydi. Kocam o kadar zaman beni sikmişti, ama yarağı daha büyük olmasına rağmen, Erkan bey kadar bana zevk verememişti. Ve patronum birkaç kez git gel yaptıktan sonra içimde şiddetle boşalmaya başladı. İyice boşalana kadar dörtayak pozisyonunda bekledik ve içimden çıktı. Üzerini giydi, bende giyindim ve önce kapının kilidini açtı, sonra masasına geçip telefon ile Cansu’yu aradı...

Biraz sonra Cansu geldi. Erkan bey Cansu’ya, “Evet, Ayça hanım artık resmen yönetici asistanımız oldu ve maaşı 5.000 lira!” dedi. Cansu şaşırmıştı, “5.000 mi?” dedi. Erkan bey de, “Evet öyle, senin yapmadığın şeyleri istekle yapıyor, bu nedenle öyle olacak! Hiçbir problem istemiyorum! Bu kararım hoşuna gitmediyse, istediğin zaman şirketten ayrılabilirsin, yada şirket içinde istediğin bir mevkiye kendini atayabilirsin!” dedi.

Cansu ile ben odadan çıkmak üzere kapıya yöneldik. Erkan bey arkamızdan bize seslendi, “Hanımlar ufaklığaveda etmeyecekmisiniz?” dedi. Döndüğümüzde yarağını çıkarmış ve kaldırmıştı. Önce Cansu yarağını biraz emdi, peşinden de ben emerek boşalttım. Toparlanıp çıkıyorduk ki, Erkan bey Cansu’ya seslendi, “Cansu hanım sizin şirketten ayrılmanızı istemiyorum, bundan sonra bu işi Ayça hanımla ikiniz beraber yapın!” dedi. Cansu, “Ama Erkan bey...” diyecek oldu, Erkan bey de, “Tartışma bitmiştir Cansu hanım, iyi günler!” diyerek konuyu kapattı.

Cansuyla birlikte Erkan beyin odasından çıkarken, kafamdan, bu işin bundan sonra daha da zevkli olacağı düşünceleri geçiyordu.

29 Eylül 2014 Pazartesi

Evli komşumla her gece seks yapıyoruz

Anlatacaklarım tamamen gerçek başımdan geçen yaşanmış bir anı dır. Ben 33 yaşında uzun boylu, esmer, biraz iri yapılı sportif biriyim bu olay 1 ay önce gerçekleşti, kendi evimde yalnız yaşıyorum oturduğum apartmana 4 ay önce yeni evli birileri taşındı. Bayan 24 yaşında erkek se 33 yaşında bayanın ismi emel minyon tipli beyaz tenli fazla açık giyinmeyen biri kocası eğitimci fakat görev nedeniyle başka bir ilde çalışıyor kadın annesiyle kalmakta iken annesinin vafatından sonra yalnız kalmaya başladı. Zamanla balkondan merhabalaşmalar yolda karşılaşmalar derken emel ile daha yakından tanışıp muhabbeti ilerlettik emel zamanla bana alışmaya başladı muhabbet koyulaşmaya başlayınca samimi bir arkadaş gibi olmaya başladık.

Kocasının da olmayışından ( ayda ya da 2 ayda bir gelir) bana yanaşmaya sık sık benimle konuşmaya başladı aslında emel harika bir kadın dı bir kadında aradığım tüm özelliklere sahipti sürekli dar etekler giyer kalçası hafif geriye çıkık olduğundan onu görünce resmen azardım göğüsleri ise tam kıvamında biridir bir gün bizim binadan taşınan biri vardı kolileri asansöre doldurmuşlar, sadece tek kişilik yer var dı ben de sabah uyanmış eşofmanımla fırından ekmek almıştım asansör geldiğin de bindim bir kat sonra asansör durdu ve kapıyı emel açtı içerisi sıkışık olduğundan ben bile anca sığabildim ama acele işim var deyip binmekte ısrar etti arkası bana dönüktü nefesimi boynunda hissettiği kesindi o sırada kolilerden bir düşmek üzere iken ben de reflex olarak koliyi tutmaya çalıştım ama emele arkadan dayanmıştım.

Zaten sürekli sert duran aletim ince ve dar olan eteğinin üstünden kalçalarının tam ortasına denk gelmişti o an emelin titrediğini hissettim yapacak bir şey yoktu asansör yüklü olduğundan ağır hareket ediyor du ben de özür diledim o da “yapacak bişey yok sakın kımıldama yoksa yere yığılacağız dedi ben de hareket etmeden öylece kaldım ama yarrağım arkadan emeli zorluyordu damarlarının şişmiş kalp atışları gibi kasılıyordu, kızgın demir gibi olan aletim emelin sanki çıplak tenine değiyordu onunda ateşi benden eksik değildi böylece bizim kata geldik kapı açılınca çıktık emelin alevi yanından geçerken bile soba gibi sıcaklık veriyordu açık renk eteğinde sikimin baskı yaptığı yer kırışmış bir halde çok net belli oluyordu kapıyı kapatırken şehvetlice bakarak gülümsedi.

Ara sıra bayan misafirlerim gelirdi eve yine bir gün bir bayan misafirim geldi unu uğurlarken tam kapıda emel ile karşılaştık bana sertçe bakarak selam bile vermeden evine girdi bu beni rahatsız etti doğrusu neden öyle yaptığını soracaktım saat 23:00 civarı kapısını çaldım açtı gözleriyle çok üzgün şekilde etrafa bakarak sessizce içeri aldı ne istediğimi sordu ben de tavrından dolayı rahatsız olduğumu anlattım rahatsız olmamakta haksız mıyım dedi ben de sebebini sorunca seninle iyi anlaşıyoruz dostuz, samimiyiz bunu bana söylemeliydin dedi ben de bekarım bunlar doğal şeyler dedim o da sanki ben evliyim de farkımızmı var evliliğin sefasını mı sürüyorum, tadını mı alıyorum, ben neden yapmıyorum, neyse kapatalım dedim. – sana bir şey soracağım ama dürüst olacaksın – dinliyorum – geçen asansörde bilerek mi dayandın kalçalarıma – hayır – ama arkamda ki sertlik bilerekti sanki az kalsın delecekti – sen istermiydin – hayır diyecek durumum mu var sanki o günden beri aklım başımda değil rüyalarımda hep sen görüyorum sürekli ıslağım dedi ve dudaklarıma yapıştı ben de emin misin dedim , yeter artık hadi dedi.

Ben de vahşice öpmeye başladım nihayetinde arzuladığım dilber istekliydi zaten. Vahşice sevişmeye bayılırım üstündekileri yırtarak çıkarmaya başladım gömleğini iki yakasından tutup sertçe parçalayarak çıkardığımda düğmeleri çatırt diye ses çıkarıp etrafa saçıldı sütyeninin kopçalarını kopararak açtım. o azgınlıkta ve yatak odasına kucağımda taşıdım ben de bir çırpıda soyundum en son kilotu kaldı o vahşilikte zaten dantelli olan külotunu ortasından yırttım parmaklarımla amının dudaklarını ikiye ayırabildiğim kadar ayırıp kıpkırmızı amcığına dilimi gömdüm mis gibiydi yeni duş aldığından her tarafı mis gibi kokuyordu orasını sonraya bırakıp dudaklarına tekrar yumuldum emel zevkten çıldırmaya başlamıştı işte bu diyerek bana daha ateşli sarılıyordu boynunu yalamaya başladım.

Dudağımla kaptığım her nokta sanki morarıyordu boynundan aşağılara göğüslerine indim dilimi kaldırmadan o taş misali göğüslerinin etrafında daireler çiziyordum daireyi yalaya yalaya küçülterek göğüs uçlarına geldim onları dilimle yalamaya ağzıma alıp somurup çekiştirmeye başladım bir yandan da ellerimi kalçalarında ve bacaklarında gezdirip okşuyordum emelin kesik kesik nefes alışlerı inlemeye dönüşmeye başlamıştı göğüs uçlarını hafif ısırıklarla zevke getiriyordum sonra dilimi fırça misali göğüs uçlarında sürttüm ve dilimi uçlarda titretmeye başladım bu onu mest ediyordu bunu yaparken bir elim kasıklarında henüz çıkarmaya fırsat bulamadığım kilotunun içindeydi okşuyordum göğüslerini iyice yaladıktan sonra dilimi kaldırmadan ıslak bir şekilde karnına ordan bacaklarına getirdim ayak parmaklarına geldim onları yalaya yalaya yukarılara baldırlarına teni kuru kalmayacak şekilde yaladım o süt beyaz tenini yaladıkça yarağım taş misali oluyordu sert ve delici, oraları yaladıktan sonra yine dilimi kaldırmadan kasıklarına geldim bir elimle belinden tutup diğer boşta kalan elimle külotunu tek hamlede dizlerine ordan da ayaklarına düşürdüm.

İnanın henüz bakire amı gibi taze ve kıpkırmızı duruyordu şehvetle arzulu ve ihtiraslı bir şekilde amını yalamaya başladım o kaygan ve saydamsız sıvılarını dilimle bacaklarına yayıyordum emel ölmek üzere idi yeter artık diple demeye başladı ama ben bunun tadını çıkarmalıydım bacaklarını havaya kaldırıp dilimi amının dudaklarında gezdirmeye başladım kah kasıklarına kah amına değiyordu dilim bir taraftan emelin amınında hissetmek istediği azgınlıktan taş gibi olmuş yarağım (merak edenler camda görebilir) emelin bacaklarına değdikçe sertliği ve sıcaklığıyla emel titriyordu sanki kızgın demir gibi alev topu gibi olan sikim atık kıvamındaydı ben de bu ara emelim amının dudaklarını iki parmağımla ayırıp içine, klitorisine dil darbeleri atıyordum şlaap şlaapp emiyor ve somuruyordum burnumu klitorisine, dilimi ise içine sokup masajlar yapıyordum, dilimi yuvarlak yapıp amının içine kaydırıyordum vahşice dil darbeleri atıyorum emel kafasını sağa sola atmaktan sersem olmuştu bacaklarını her titreyişinde kastırıp sıkıyordu başımı, bu beni dahada ateşliyordu amının suyu fokur fokur kaynıyor yatağa sızıyordu becer beni,

diple artık diyen emeli dinlemeyip yapacağımı yapıyorum dilimi amının en ücra yerlerine sukup kazıttıra kazıttıra yaladım burnum ve ağzım arasında hapsolan amı iyice kabarmış emmekten morarmaya başlamıştı daha sonra dudaklarımla amının dudaklarını bir mengene gibi sıkıştırıp ezmeye başladım bir yandan da ağzımın içinde kalan kısmını dilimle ovalıyordum amı renk değiştirip kıpkırmızı oldu dil darbelerimden, yaklaşık yarım saat yaladıktan sonra emel beklemediğim bir hızla yataktan doğrulup bir hamlede yarağıma sarıldı öyle bir yalıyordu ki san ki 1 ay aç kalmış insanın leziz yemeklere saldırdığı gibi saldırıyordu bana, sikimin normalinden biraz iri ve kalın olmasından dolayı ancak bir kısmını ağzına alıyordu.

Çünkü henüz çok tecrübeli değildi o narin elleri sikimi kavradığında parmakları onu sarmaya yetmiyor, parmakları arasında 1-2 cm mesafe kalıyordu yaklaşık 5 dk oda beni yaladıktan sonra sırt üstü yatıp bacaklarını açabildiği kadar açtı ve şu anda sokmazsan avazım çıktığı kadar bağırırım dedi. Bende zamanı geldi diye düşündüm ve damarları çıkmış esmer yarağımı ellerimle bile tutmadan emelin amının dudaklarında gezdirmeye başladım fırça misali aşağı yukarı sürtüyorum onun suyu ile sikimin başı parıl parıl parlıyordu bir süre böyle sürttükten sonra yarağımın başını amının dudaklarına dayayıp biraz ittirdim başı girmişti sora çıkarıp arzuladığım şeyi yaptım ve tek hamlede dibine dayamaya çalıştım ama bunda başarılı olamadım çünkü kadınlığı tazeydi sonra var gücümle tekrar darbe vurduğumda emelin gözleri öyle bir yerinden fırladı ki o an çığlık atmayı bile unutmuştu.

Hedefi 12 den vurmuş bir askerdim artık o anda tepkiyi gözleriyle değil de sesiyle vermiş olsaydı mahalle ayağa kalkardı çevik davranıp bağıracak diye ağzına yumuldum dudaklarımın etli ve büyük olmasından ağzını tamamen kapatmıştım ağzımın içine doğru bağırmaya başladı sanki nefessiz kalan bir insanın nefes almak için çabalaması gibi acı acı bağırmaya başladı o an aslında bayılabilir diye korkmuştum doğrusu (bir defasında başıma geldi) ama beni durdurmadı azmıştım çünkü ne yapayım tarzım bu sert sexi çok seviyorum sanki tecavüz eder gibi sevişmek hoşuma gidiyor elbiseleri yırtıp parçalamak sütyeni dişlerimle parçalayıp külotu ortasından çaarrrttt diye yırtmak, sonra yarrağımı tekrar çıkarıp bu sefer olanca gücümle ve sert vuruşla amına dayandım kütür kütür girmiştim içine amnının duvarlarını yara yara ilerlemiştim içine doğru taa derinliklerinde yarrağımın mantar gibi olan başı rahmiyle buluşmuştu taşaklarım arka deliğine dayanmış amıyla sikim arasından hava bile geçmiyordu emel bağırmaktan sesi kısılmış şekilde durma duuurmaaaaaaaaaaaa diye basıyordu çığlığı var gücümle pompalamaya başladım her dalıp çıkışımda daha derinlere giriyordum sanki sikim rahminin duvarlarını zorluyor bir yerlere takılıyor daha ileri gidemiyordu sert ve hızlı darbelerle emeli bağırta bağırta, kanırta kanırta sikmeye başladım aldığımız zevk tarif edilmezdi amı sikimi tamamen sarmış hava bile alamıyordu sikimi çıkardığımda sikim ışıkta parıl parıl parladığını görüyordum ve tekrar dipliyordum bu şekilde 20 dk falan siktikten sonta en sevdiğim pozisyona getirdim yani domaltıp belini aşağı çökertip o muhteşem kalçalarını havaya diktim saçlarından sertçe çekip başını havaya kaldırıp sert ve
Hızlı darbelerle becermeye devam ettim her vuruşumda şşlaaappp şlapppp diye sesler çıkıyor.

dolgun kalçaları titriyordu bu da beni tekrar dan azdırmaya yetiyordu şlappp şşlaapppp şşlappppp çıkan sesler sevişmemimizin melodisi gibiydi sanki onların zevki tarif bile edilemez normalde 40 – 50 dk arasında boşalırım ama bu durumda daha fazla dayanamadım geliyorum dediğimde korunduğunu söyleyip içime boşalmanı istiyorum dedi. Canıma minnetti çünkü en sevdiğim final buydu kasılmalarımı hissettirmeli yarrağımı amının içinde daha da şişirmeliydim çivi çiviyi söker misali onun yangınını benim alev toplarıyla söndürmeliydim darbelerimi serileştirip dahada hızlandım çıkan şakırtı sesleriyle beraber alev topu misali spermlerimi tazyikli bir şekilde amına fıkırtmaya başladım amının derinliklerine döllerimi attırdıım bu azgınlıkla bardaktan boşalırcasına döllerim rahim duvarlarına çarptığını hissettim bir müddet kesik kesik kasıla kasıla boşaldım çok rahatlamıştık ama amından hemen çıkmayıp 10
dk bu durumda ben onun üstünde o da benim altımda bir birimizi okşadık öpüstük dudaklarımı dudaklarından 5 dk boyunca hiç çekmedim öylece oynaştık durduk bu sikişimiz 1 saatten fazla sürmüştü orgazm sonrası bir sigara yakıp yatakta muhabbete başladık benden çok hoşlandığını kocasıyla sevişirken bile beni hayal ettiğini falan anlattı sex esnasında yapılan ateşli konuşmaları yazmadım onlar daha bir tahrik edici idi fakat dahada uzun olup sizleri sıkmasın diye bu kadar yazdım. Emel ertesi gün saat 14:00 kadar uyumuş beni perişan ettin dedi. Çok mutluydu iliklerine kadar doymuştu. ilişkimiz halen devam ediyor ama sanırım biraz uzaklaşacağız çünkü kocası yakın bir ile atandı sanırım oraya taşınacaklar. Buna üzülüyorum çünkü beni onun kadar mutlu eden doyuran bir kadın tanımadım.

27 Eylül 2014 Cumartesi

Balayında ilk seks hikayem

Alper’in göstermiş olduğu üstün başarılardan dolayı patronu bizi balayına meksika’ya göndermişti. Gittiğimiz yer güzel bir yerdi fakat otel konusunda patron biraz cimri davranmış, 3 yıldızlı bir otel ayarlamıştı. Otele girişte 2 adam kapının önünde şarap içiyorlardı ve beni baştan aşağıya süzüp gözleriyle yediler. Sıcaktan dolayı kısa pileli pembe mini ve beyaz ip askılı body’mi giymiştim. Terleyince göğüslerim falan hep ortaya çıkmıştı.

Resepsiyondaki adamda dışardakilerden pek farklı değildi, göğüslerime bakarak bizim kayıtlarımızı aldı. Bavullarımızı alan genç çocuk odaya gelinceye kadar gözlerini kalçalarımdan ayırmadı, sürekli arkamdaydı ve gözleriyle bacaklarımı, kalçalarımı yiyordu resmen. Odaya bavulları bıraktığında çadırı kurmuştu. Tüm bunları bir kenara bırakıp odamıza yerleştik. Hava yavaş yavaş kararmıştı ve Alper bu gece açılışı yapacaktı. Ona güzel süprizler hazırlamıştım. Önce o duşa girdi temizlenip çıktı, ardından ben girdim çıkarken süprizler başlıyordu. O geceye özel aldığım mor transparan geceliğimin altına siyah tanga ve sütyen takımımı giydim ve banyodan o şekilde çıktım. Alper beni o şekilde görünce dibi düştü. Koltuğa yanına oturdum ve hiç birşey söylemeden öpüşmeye başladık.

Alper bacaklarımı okşuyor, dudaklarımı emiyordu. Tam o sırada kapı çaldı. Alper sen yatak odasına geç ben geliyorum dedi ve kapıyı açmaya gitti. Yatak odasına geçtiğim sırada bir gürültüler duydum ve sonrasında 3 tane iri yarı adam alperi sürükleyerek yatak odasına getirdiler. Ben çığlık atınca içlerinden biri gelip boğazıma bıçak dayadı ve eliyle sus işareti yaptı. Sonra alperi ellerinden ve ayaklarından yatağın demirlerine bağladılar. Sonra adamlar bana yöneldi, beni yatağın ayak ucundaki pufun üzerine dizlerimin üzerinde oturtup ellerimi yatağın ayak ucundaki demirlerine bağladılar. Alperle yüzyüze bakıyorduk, adamlara arkadan müthiş bir manzara sunmuştum. Adamlardan birisi bavulumu karıştırırken alpere hazırladığım süprizlerden birisini buldu, ufak bir fantezi kırbacı.

Adamlar bunu görünce çok sevindiler, fakat benim için bu iyi olmadı. adam kalçalarımı kırbaçlamaya başladı. o kırbacı vurdukça ben bağırıyordum, alperle göz gözeydik ve olacakları bekliyorduk. Adam vura vura kalçalarımı kabarttı. sonra gelip tangamın üzerinden amımı baştan sona yaladı. Sonra tangamı sıyırıp çıkardı, alper adamlara küfür yağdırıyordu, adam tangamı alperin ağzına soktu ve onu susturdu. sonra arkama geçip alper için hazırladığım tüysüz amımı yalamaya başladı. Adam işini çok iyi yapıyordu resmen gözlerim dönmüştü, zevkten titriyordum ama alper karşımdaydı sesimi çıkaramıyordum. Fakat daha fazla dayanamadım ve ağzımdan bir inleme çıkıverdi.

Adamlar kahkayı bastılar, kıpırmızı olmuştum alperin yüzüne bakamıyordum. Ama adam beni kudurtmaya kararlıydı, diliyle harikalar yaratıyor, en hassas yerlerimi buluyordu. Bu kez daha uzun bir inleme ile çığlık da atarak boşaldım. Ama ne boşalma bacaklarım titriyordu, inliyor ve çığlık atıyordum. Alperin orada olması artık hiç birşey ifade etmiyordu, adam beni uçurmuştu. Resmen kölesi olmuştum. Bunu anlayıp ön tarafıma geldi ve pantolonunu indirip yarrağını ağzıma doğru uzattı, o azgınlıkla aç kurt gibi atladım ve o devasa yarrağı emmeye başladım.

Daha tam kalkmamasına rağmen çok kalın görünüyordu. Emdikçe irileşti, artık ağzıma sığmaz olmuştu. Sadece başını yalayabiliyordum, gerisi ağzıma sığmıyordu. Ama adam bundan pek hoşlanmamıştı ve saçlarımdan tutarak yarrağını boğazıma kadar dayadı. Resmen boğuluyordum, adam ağzımın içine pompalamaya başladı, bademciklerime kadar sokuyor sonra çıkarıyordu. Bir süre sonra bademciklerimi dölleriyle sulamaya başladı, mecburen yutmak zorunda kaldım. O kadar çok boşalmıştı ki ağzımdan döller taşıyordu. Tekrar bir süre ağzıma verip tekrar diriltti yarrağını, sonra arkama geçti. Alperle o anda göz göze geldik, çok utanmıştım ama kontrol elimden gitmişti artık. Ben bunları düşünürken az önce ağzıma zor giren yarrağın başı amımın dudaklarına dayanmıştı. Sıkıca elleriyle belimden kavradı ve yarrağını bir kerede ittirdi. Başı girmişti sadece ama çığlığım bütün otelde yankılandı, Adam beklemeden zorlamaya devam etti, devasa yarrak içimi yara yara amımda ilerliyordu. Bacaklarımdan süzülen sanırım kızlığa veda edişimin kırmızı simgesiydi. Adam beni bağırta bağırta köküne kadar o devasa yarrağını amıma yerleştirmişti. Tamamını yerleştirmiş kıpırdamadan alışmamı bekliyordu. Alper artık yüzüme bakmıyordu.

Adam pompalamaya başladı, başlarda çığlık atsam da artık alışmıştım. 10dk kadar pompaladıktan sonra içime fışkırttı bütün döllerini. Artık kocam o olmuştu. İçimden çıktığında dölleri amımdan süzülüyordu. O döllerin bir kısmını alıp göt deliğime baş parmağı ile gezdirmeye başladı. deliğimi okşuyordu. Niyetini anlamıştım ve yalvarıyordum, ama beni anladığını hiç sanmıyordum. Deliğimi okşayarak iyice gevşetti, sonra bir parmağın deliğime girişini hissettim. Canım acımıştı. Parmağını sokup çıkarıp deliğimi genişletiyordu. Birazdan ikinci parmak da içime yerleşti, Parmaklarını deliğin içinde çeviriyor iyice genişlemesini sağlıyordu. Ben ise çığlık atıyordum.

Birazdan parmaklar çıktı yerine yarrağının başını göt deliğime dayadı. Amıma girerken oteli inletmiştim, bu yarrağın götüme girmesi imkansızdı. Adam kalçalarımı iki yana doğru iyice ayırdı ve yukardan aşağıya doğru yarrağını zorlamaya başladı. Deliğim o kadar dardı ki bir cm bile ilerleyemiyordu. Zorladıkça canım daha çok acıyordu. Ama çabaları sonuç verdi ve başını daracık deliğime geçirmeyi başarmıştı. Artık bağırmıyordum resmen anırıyordum. Götüm yırtılmış gibiydi, fakat adamın durmaya niyeti yoktu, yarrağını ittirmeye devam etti.

Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama beni anırta anırta yarrağını dibine kadar geçirmişti. Biraz bekledikten sonra pompalamaya başladı, resmen deliğim uyuşmuştu. Çok geçmeden deliğin darlığına dayanamadı ve içime döllerini fışkırttı. Adamlarına benim çözmelerini emretti ve sonra çıkıp gittiler. Balayında ne beklerken ne olmuştu. Adamlar gidince alperi çözdüm, bana hokkalı bir tokat yapıştırıp gitti.

26 Eylül 2014 Cuma

Karımla arkadaşımı sikişirken izledim

Merhaba, ben Gökay, 36 yaşındayım ve evliyim. Karım 35 yaşında, 1.62 boyunda, 58 kiloda, harika kalçaları olan birisidir. Karımla 8 senelik evliyiz ve sekste sınır tanımayız. Karımın sekste en sevdiği şeylerden birisi, amına vibratör sokup, ben de arka deliğini zorladığım zamandır. Fakat karımın götüne daha tamamını sokamadım. Karımla buşekilde sikişirken, karıma hep, onu gerçekte de iki yarrakla, yani bir başka erkekle birlikte sikmek istediğimi söylerdim. Karım da bu fantazimizde dahada azardı…

Karım ve ben tam bir deniz tutkunuyuz, geçtiğimiz yaz 1 haftalığına yelkenli bir tekne kiralayıp, hem yelken eğitimi alacaktık, hemde harika bir tatil yapacaktık. Marmaristen kiraladığımız tekne ile Yunan adalarını dolaşacaktık. Bu gezide bize 22 yaşında Fırat adında genç bir kaptan eşlik edecekti. Karım teknede yalnız olacağımızdan, beyaz renk, yandan ip bağlamalı bir bikini almıştı. Bu bikini karımın kalçalarının bütün güzelliğini ortaya çıkarıyordu. Altı sadece amını kapatacak büyüklükte bir bikini idi, üst kısmında ise göğüslerinin yarısı da dışarda kalıyordu…

Gezinin ikinci gününde Fırat kaptanla oldukça samimileşmiştik. Karım güneşlenirken Fırat gözünü karımdan alamıyordu, karım da bilerekten frikikler veriyor, Fıratı azdırıyordu. O gece karımla sikişirken, yine vibartörü amına sokmuştum, karım da benim yarağımı ağzına almış yalıyordu. Karıma, “Vibratörün yerinde Fıratın yarağının olmasını istermiydin?” diye sordum. Karım da, “Neden olmasın, hep beni iki kişi sikmek istemiyormuydun?” dedi. O gece, o azgınlıkla, ikimiz de harika bir boşalma yaşadık…

Ertesi gün karım yeni aldığı beyaz bikinisini giymişti ve Fırata daha yakın davranıyordu. Beraber yüzerken, ona sarılıyor, dokunuyor, Fıratı iyice baştan çıkarıyordu. Fırat da kalkan yarağını nasıl saklayacağını bilemiyordu. Öğleden sonra teknenin dümenine ben geçmiştim, sessiz sakin bir koy arıyorduk. Karım da güvertede güneşleniyordu, Fırattan soğuk bira istedi. Fırat birayı götürünce de, karım yüzüstü yatıp, Fırattan sırtını yağlamasını istedi. Fırat karımın sırtını yağladıktan sonra kalçalarına doğru inmişti. Karım bu arada bikininin üst iplerini çözmüştü, sırtüstü döndüğünde göğüsleri bikiniden sıyrılmış, açılmıştı. Fırat şaşkınlıkla bir müddet karımın göğüslerini seyrettikten sonra, hızla kamaraya inmişti. Karım da 1 dakika sonra, üstsüz bir şekilde Fıratın peşinden gitti…

Tekneyi ben kullandığım için oturduğum yerden içeriyi biraz görebiliyordum. Zaten demir atacağımız koya da gelmiştik. Gördüğüm kadarıyla karımla Fırat öpüşmeye başlamışlardı. Karım koltuğa oturmuş, Fırat ta bacak arasına girmiş, karımın güzelim 85’lik memelerini yalıyor, bir taraftan da amını avuçluyordu. Karım inlemeye başlamıştı, Fıratın kafasını aşağıya doğru bastırıyor, Fıratı amına doğru itiyordu. Fırat bu isteği anlamış ve karımın bikinisinin altını da çözerek amını yalamaya başlamıştı. Karımın inlemeleri bana kadar geliyordu, ben de yarağımı sıvazlamaya başlamıştım. Karım ayağa kalktı ve Fıratın mayosunu indirdi. Fıratın yarağı meydana çıkmıştı. Okadar büyük değildi, ama benim yarağıma göre biraz daha uzun ve kalındı. Karım iştahla Fıratın yarağını yalamaya başladı, sonuna kadar ağzına alıyor, başına dil darbeleri atıyordu…

Bu sırada demir atıp, ben de kamaraya girdim. Fırat beni görünce tedirgin oldu ve panikledi, ama karım Fıratın yarağını bırakmaya hiç niyeti yoktu, “Gel kocacığım, katıl bize!” dedi. Ben de mayomu çıkardım ve domalmış olan karımın arkasına geçip, amını götünü yalamaya başladım. Karım şimdi Fıratın yarağını daha bir iştahla yalıyordu. Ben yarağımı arkadan karımın sulanmış olan amına soktuğumda, karım deli gibi kıvranıyordu. 1-2 gitgelden sonra karım orgazm olup boşalmaya başladı. Fıratta da durum pek farklı değildi, karım Fıratın yarağını öyle bir emiyordu ki, Fırat dayanamadı ve karımın ağzına boşalmaya başladı. Karım yutabildiğini yuttu, bir kısmı da ağzının kenarından taşıyordu. Oysa bu güne kadar benimkileri hiç yutmamıştı…

En sonunda ben de karımın amına boşalmıştım ve Fıratın yanına oturmuştum. Karım duşta temizlenip geldi ve aramıza oturdu. Ellerini yaraklarımıza atmış okşuyordu. Biz de karımın memelerini yalamaya başladık. Karım yine azmaya başlamıştı, önümüze diz çöktü, büyük bir iştahla Fıratın yarağını emerek kaldırdı ve “Bunu içimde istiyorum!” diyerek, koltukta oturan fıratın yarağını amına yerleştirip, üstüne oturdu. Fırat ta boş durmayıp karımın memelerini yalıyordu. Karım Fıratın yarağına oturup kalktıkça, arkadan kalçaları harika açılıyordu. Ben de karımın arkasına geçtim ve karımın götünü yalamaya başladım. Bu sırada Fıratın yarağı karımın amına piston gibi girip çıkıyordu. Karımın götünü biraz yaladıktan sonra, götüne parmağımı sokup, biraz deliği genişlettim. Karım niyetimi anlamıştı, kendini biraz daha geriye doğru bıraktı. Ben de yarağımı yavaşça karımın götüne sokmaya başladım. Karımın götü çok dardı ve yavaşça açılıyor, yarağımı adeta içine çekiyordu…

Biraz sonra karımın götü yarağıma alışmıştı. Fırat amında, ben de karımın götünde, karıma gitgellere başlamıştık. Karımın çığlıkları bütün tekneyi kaplamıştı, ard arda orgazm oluyordu. Bir süre sonra ben karımın götüne boşalmaya başlamıştım. Fırat ta karımın amına boşalıyordu. Karımın yüzündeki mutluluk herşeye değerdi. Ben götünden çıktıktan sonra, karım da Fıratın üstünden kalkmış, Fıratın yanına uzanmıştı. Karım Fıratın boşalmış yarağını okşarken, amından ve götünden döllerimiz akıyor, birbirine karışıyordu

25 Eylül 2014 Perşembe

Patronumun eşiyle sikiştik

Merhaba. Ben Altan. 30 yaşındayım. Bir kamu kurumunda çalışıyorum. Müdürüm Mahmut 46 yaşında. Eşi Sibel de 45 yaşında. Bir oğlu var ve oğluda askerde. Ben bilgisayar programlarından anlayan biriyim. Müdürüm bir gün beni evdeki bilgisayarına programlar kurmam ve akşam yemeği için davet etti. Mahmutla aramızda yaş farkı olmasına rağmen arkadaştık ve çok samimiydik. Ama ilk defa evine gidecektim. Eşi Sibel ile daha önce tanışmamıştım. Bir akşam iş çıkışı Mahmutun arabasıyla evine gittik. Eşi Sibel ev hanımıydı. Esmer balık etli dolgun kalçalı iri göğüslü çekici bir bayandı. Bu arada benim de kendimden yaşça büyük olgun bayanlara karşı büyük bir zaafım var. Eve girer girmez Sibelin vücudu dikkatimi çekti. Ama sonuçta müdürümün karısı olduğu için bakmamak için çaba sarfediyordum.

Sibel bana hoşgeldin dedi ve elimi sıktı. Salona geçtik. Bilgisayarda salondaydı. Sonra ben zaman kaybetmeden bilgisayara programları kurmaya başladım. Sibel de bir taraftan akşam yemeği için sofrayı hazırlıyordu. Mahmut takım elbiseli olduğu için üzerini değiştirmek için yatak odasına gitti. Sibel yaz olduğu için üzerine pembe göğüs dekoltesi olan ince bir tişört giymiş, altında da bacaklarını ve kalçasını sımsıkı sarmış siyah bir tayt giymişti. Ben bilgisayarla uğraşıyordum, ama gözümde akşam yemeği için sofrayı hazırlayan Sibele kayıyordu. Mahmutun da odada olmaması işimi kolaylaştırıyordu. Sibele bakmamın yanlış olduğunu biliyordum, ama kendimi de alamıyordum. Uzun süredir seks yapmıyordum. Çadırı kurmuştum. Oturur vaziyette olduğumdan saklamam kolay oluyordu.

Sibel hem benle sohbet ediyor hemde sofrayı hazırlıyordu. Masanın etrafında dolaşırken gözüm sürekli kalçalarına kayıyordu. 5 dakika sonra Mahmut odaya geldi. Ben de bilgisayardaki işime yoğunlaştım. Yarım saat sonra bilgisayardaki işim bitmişti. Sonra beraber yemeğe oturduk. Yemek yedik ve ben müsade isteyip kalktım. Eve giderken aklım sürekli Sibeldeydi. Gözümün önünden gitmiyordu o dolgun kalçaları. Bu durum sonraki iki günde devam etti.

Günlerden Cumaydı. Mahmut annesi rahatsızlandığı için apar topar memleketine gitmek zorunda kaldı. Cuma gecesi saat 22:00 civarı telefonuma tanımadığım bir numaradan mesaj geldi. “Gözlerinle siktiğin gibi gerçekten sikebilirmisin. Bu kalçaların hakkını verebilirmisin?” yazıyordu. Ben şok olmuştum. İlk aklıma gelen Sibeldi. Ama o olduğundan emin olmam gerekiyordu. Ben de hemen aradım numarayı. Telefonu açan Sibelin ta kendisiydi. Telefonumu ta o gün kocasının telefonunu karıştırıp almış. Yaşadığım heyecanı anlatamam. “Bana o akşam nasıl sikecek gibi baktığını hissettim dedi. Senden hoşlandım dedi. Senin sikini yemek istiyorum!” dedi. Ben de çok istiyordum, yinede vicdan azabı çekmekte vardı, “Ama sen benim arkadaşımın karısısın!” dedim. O da, “Merak etme aramızda sır olarak kalacak. Biliyorsun Mahmut şehir dışında, 2 günden önce de dönmez. Bana gel!” dedi. Ben de kısa bir duraksamanın ardından kabul ettim tabiki. O kalçaları hiçbir şeye değişemezdim.

1,5 saat sonra Sibeldeydim. Beni kapıda, vücut hatlarını ortaya çıkaran, çok güzel ince bir gecelikle karşılamıştı. Salona geçtik, oturdum. Viski hazırlayıp getirdi. Kaç gündür hayalini kurduğum kalçalar şimdi çok yakınımdaydı. Onları okşamak için sabırsızlanıyordum. Sikim çoktan taş gibi olmuştu. İçkilerimizi yudumlarken bana kocasından bahsetti. Mahmut şeker hastasıydı. Bu da seks hayatlarını olumsuz etkilemiş, neredeyse iki yıldır kocasıyla doğru düzgün seks yapamıyormuş. “Ben çok istekli bir kadınım, seks hastasıyım resmen, ama masturbasyon yapmaktan, vibratörle kendimi tatmin etmekten bıktım!” dedi.

Bu söyledikleri beni dahada tahrik etmişti. O konuşmasını bitirir bitirmez dudaklarına yapıştım. Dilimi diline sardım. Deli gibi yiyişiyorduk. Yaklaşık 5 dakika deliler gibi öpüştük. Sonra üzerindeki geceliği çıkardım. Altına iç çamaşırı giymemişti. İri göğüsleri ve dolgun kalçası karşımdaydı. Hemen kucağıma aldım ve göğüslerini yalamaya başladım. Çok güzeldiler. Deli gibi yalarken sıkıp okşuyordum. Çok hoşuna gidiyordu. Sonra benim üzerimdeki tişörtü çıkardı, kucağımdan kalktı ve pantolonumu, külodumu çıkardı. Kalın damarlı aletim karşısındaydı. Ben koltukta oturuyordum. Sikim dimdik olmuştu. Hemen saldırdı ve emmeye başladı. Resmen uçmuştum. İki senenin verdiği açlıkla yalıyordu. O yaladıkça sikimin kafası dahada büyümüştü.

Sonra ben onu koltuğa attım ve bacaklarını ayırdım. Amcığı tertemiz kaymak gibiydi. O yaştaki bir kadın için çok diri bir vücudu vardı. Ben de onun amını 10 dakika deli gibi yaladım. Dilimi amının etrafında gezdirdim. Klitorisini yaladım. Dilimi içine soktum. Sibelin inlemeleri beni daha da tahrik etmişti. Sibel yalvarmaya başlamıştı, “Sok içime aslanım, sik beni panterim!” diye yalvarıyordu. Ben de artık Sibelin kaymak gibi amını parçalamak için hazırdım. Dizlerimin üzerine doğruldum, kocaman olmuş yarağımı amının dudakları arasından kaydırıp, aniden içine kökledim. Sibel adeta çığlık attı. Ben deli gibi pompalamaya başladım. İkimiz de zevkten deliye dönmüştük. Sibelin dolgun vücudu altımda dalgalanıyordu. Resmen Sibeli çatır çatır sikiyordum.

Yaklaşık 10 dakika bu pozisyonda şikiştikten sonra pozisyon değiştirdik. Sibeli domalttım ve arkasına geçip, amına pompalamaya devam ettim. Sibelin kalçaları çok iriydi. Amının içine girip çıkarken kalçalarında oluşan dalgalanma beni dahada azdırıyordu. Elim de boş durmuyor, Sibelin birbirine çarpan göğüslerini okşuyordum. Sibel bu şiddete dayanamadı ve orgazm oldu. Çok geçmeden ben de amından çıktım ve Sibeli döndürerek o iri göğüslerine bütün döllerimi boşalttım. Skimin kafasında kalan dölleri de Sibel yalayarak yuttu. İkimiz de terden suya dönmüştük. Kanepeye uzandık, bir süre konuşmadan uzandık.

Sonra benim yarak tekrar canlanmaya başladı. Bunu gören Sibel hemen yalamaya başladı. Bir süre yaladıktan sonra kocaman olan yarağımın üzerine oturdu ve derin bir, “Ohhhhhh!” çekti. Sonra yarağımın üzerinde deli gibi zıplamaya başladı. Aldığı zevki görmek beni de tahrik ediyordu. Ben de zevkten ölmek üzereydim. Yaklaşık 10 dakika zevk çığlıkları atarak yarağımın üzerinde zıpladı. Sibel zıplarken göğüslerin hoplamasını izlemek ayrı bir zevkti doğrusu. Sonunda ikimiz de dayanamadık ve aynı anda zevk çığlıkları içinde boşaldık…

Ama daha bitmemişti. Kısa bir dinlenmeden sonra Sibeli götünden sikmeye karar verdim. Sibel daha önce hiç anal seks yapmamıştı, göt deliği daracıktı. Kalın yarağımla Sibelin çığlıkları eşliğinde o hiç sikilmemiş deliği genişlettim ve götünü siktim. Sibelle sabah saat 4’e kadar, dinlenip dinlenip sikiştik. Ben bukadar istekli bir kadın görmedim. İşime geldi doğrusu. Okadar ateşli sikişmiştik ki, ikimiz de yorgun düşmüştük. Sibel teşekkür öpücüğümü de verdi ve “Beni resmen darmadağın ettin!” dedi. Sonra uyuduk. Sikişmelerimiz sonraki iki gün de devam etti. Ben Pazar günü akşama doğru Sibelin evinden daha doğrusu arkadaşım Mahmutun evinden ayrıldım.

Mahmut Pazar gecesi İstanbula dönmüş ve Pazartesi işe geldi. Onu gördüğümde önce biraz vicdan azabı çektim, ama daha sonra Sibelle geçirdiğimiz iki günlük seks kampı aklıma gelince, bendeki bu vicdan azabı yerini zevkli bir gülümsemeye bıraktı. Mahmudun sikemediği karısı Sibelle 6 aydır sık sık buluşup, zevkli anlar yaşamaya devam ediyoruz.

24 Eylül 2014 Çarşamba

Evli arkadaşımla seks yaptık

Selam gerçek sex hikaye arkadaşlar. Adım Kenan, Gaziantepin bakir ilçelerinden birinde, vasat bir evlilik hayatı sürerken, aniden karşıma çıkan, eski bir Lise arkadaşım olan Özlem ile yaşadığım bir anımı paylaşmak istedim. Liseyi bitirmiş, evlenmeyi planlarken, peşimden koşan Özlemin meğer benle yuva kurma hayalleri varmışta yıllar sonra öğrendim. Ama o zamanlar ben adeta salak gibi, benim için yanan bu ateşten habersiz, elde çitilemekten bir hal olurdum. Dediğim gibi, Liseyi bitirdikten sonra aradan yıllar geçmiş, ben de, o da evlenmişiz, çoluk çocuğa karışmışız. Hayat monotonlaşmış giderken rastlantı buya, bir mağazada karşılaştık Özlemle. Tabi eskiden selamımız muhabbetimiz vardı. Bana gülümseyerek, “Merhaba!” dedi. Ayaküstü kısa bir muhabbetten sonra, evlendiğini, nerde oturduğunu falan anlattı (Oturduğu binada da tesadüfen benim bir piç arkadaşım oturuyordu). Özlemle sohbetimiz güzeldi, yine de etraftan dikkat çekmesin diye hemen ayrıldım ordan. Ama aklım Özlemde kaldı. Evlilik ona yaramış, taş gibi kalçalar, kalın dudaklar, işveli bakış, derken tam sikilmelik bir afet olmuş. Bu arada Özlemin boyu 1.65 falan ve hafif balıketli, ama muhteşem denecek kadar bakımlı bir afet…

Bir gün dayanamadım, piç arkadaşımı arayarak, Özlemin evine yolladım. O da Özleme, benim görüşmek istediğimi, dolayısıyla tlefon numarasını istediğimi söylemiş ve almış. Adeta liseli aşıklar gibi heyecanla, “Alo.” dedim. Ama Özlemde o ne ses, ne işve! Ertesi günü, kocası işe gidince beni evine davet etti. Ne ile karşılaşacağımı bilmesem de, adeta ayaklarım kendiliğinden gitti. Kısa bir hoşbeşten ve bir bardak çaydan sonra, malum yılların hasreti var, öpüşmek için eğildiğimde, beni iterek, “Böyle birşeye hazır değilim, buraya bunun için mi geldin?” muhabbetlerine başlayınca, ben sinirlendim, kalkıp evi terkettim. Arkamdan, “Dur, gitme!” v.s dediyse de dönmedim…

Israrlı telefonlarına dayanamadım ve yumdum gözümü, açtım ağzımı, “Ulan salak, onca riske çay içmek için mi katlandık? Madem bir bok olmayacaksa niye evine çağırıyorsun beni?” diye fırçaladım. Bu yalvar yakar derken, “2 gün sonra seni çağıracam, gelirmisin?” dedi. Ben de hem kudurduğum için, hemde sinirimi çıkarmak için, “Bakarız!” dedim. Tabi bu arada mesajlaşıp, telefonda da görüşüyoruz. O an korktuğunu, böyle birşeyi aslında planlamadığını, sadece geçmişin hatırına benimle yanyana oturmak istediğini anlattı. Ben de buluşma riske girmesin diye, “Hı hı, tamam, OK!” v.s diyorum.

2 gün sonra beni çağırıp, evine vardığımda, üstünde beyaz sıfırkol keten gömlek, tek düğmeyle sarmış memelerini, sütyen yok, altta vücuduna yapışmış kumaş pantolonla açtı kapıyı. Kapıyı kapatır kapatmaz hemen yumuldu dudaklarıma, ama nefes alamıyorum nerdeyse. Gömleğinin düğmesini açtığımda, uçları sertleşmiş, çocuk emzirmiş bir kadında olmayacak kadar dik, beyaz ve taş gibi memeleri ağzıma alıp emerken, bir yandan da kendi üzerimdeki elbiseleri çıkarıyordum. Onun daha sadece üstü çıplakken, ben çırılçıplaktım. Pantolonunu indirdiğinde altına külot da giymemişti. Bacaklarının arasında şeftali gibi duran amcığını avuçladığımda, amcık ıslaktı, hemde işemişcesine ıslak. Bir ara parmağımla amcığının deliğini yokladım, ama parmağım zor giriyordu. Yanlışlıkla parmağımı götüne mi sokmaya çalışıyorum diye kontrol ettim, ama yok değil, göt deliği boştu. Dayanamadım, “Kızım kocan seni hiç mi sikmiyor, amın çok dar, çocuk nasıl çıktı bu amcıktan?” diye sordum. Kocasıyla aylardır sikişmediğini, zaten sikişse de çocuk pipisi gibi olduğundan pek birşey hissetmediğini ve doğumu sezeryanla yaptığını söylediğinde, daha da kudurdum. Daha önce belki yüzlerce farklı am sikmiştim, ama daha yeni ergenliğe giren kızlarda bile amcık bundan daha geniştir.

Yatak odasına geçtiğimizde, Özlem o anki zevk ve orospuluğuyla, yarağımı bir posta ağzına alıp boşalttı beni, ama o ne biçim yalamaktı öyle, adeta otomatik sağım makinası mübarek. Taşaklarımı okşuyor, götdeliğimi arada bir yokluyor, çıldırmak işten bile değil. Özlemi karyolasına uzattım ve ben de onun amcığını yaladım, hem de sanki aylardır am görmemişim gibi. Özlem kudurmuş gibi inliyordu, “Kızım sessiz ol, mahalle başımıza toplanacak!” dedim. “Kim gelirse gelsin, umurumda değil, hadi sik beni!” dedi. Pozisyonumu aldım ve o dar amcığına girmeye çalışıyorum, ama sanki 16 yaşındaki bir kız sikiyormuşum gibi, bekaretini bozuyormuşum gibi bağırıyor. Zorlaya zorlaya, amını dağıta dağıta, sonunda girdim içine, ama sikim kopacak gibi. Bacakları kısa olmasına rağmen belime dolamış, adeta komple vücudumu bebek gibi amından içine alacakmış gibi kendine çekiyordu beni. Tabi o arada ben habire pompalıyorum. Daha 3 dakika olmadan kedi eniği gibi inleyerek boşaldı. Ama ben halen gitgeldeydim, bana yılan gibi sarıldı ve “Yere uzan!” dedi. Ben de sikim o dar amcıktan çıkarmadan yere uzandım, o da üstüme ata biner gibi, oturup kalkarken amının suları bacaklarıma, ordanda halıya akıyor ve ben sadece denileni yapıyordum.

Bilmem kaçıncı orgazmını olduktan sonra, benim de boşaldığımı anlayınca üstümden kalktı. Ben bitti diye düşünürken, amcığının suyu ve döle bulaşmış sikimi birden ağzına aldı, emmeye başladı. Yarağımı tekrar taş gibi yaptıktan sonra elimden tutup kaldırdı ve yatağın kenarına yüzünü yapıştırıp, arkasını bana domaldı ve beni arkasına çekti. Ben arkasından amına sokmaya çalışırken, elini arkaya attı ve yarrağımı tutup kendi eliyle göt deliğine fırça çekmeye başladı. İnanamıyordum bu nasıl bir sikilme arzusuydu böyle. “Daha amına zor alıyorsun, götüne nasıl alacaksın?” dediğimde, “Sen sikmene bak!” deyip, sikim götünün mor deliğinin ağzındayken kendini bana doğru bastırıp, “Girsene!” dedi. Benim de canıma minnet, götüne yavaş yavaş girerken, Özlem dudağını ısırıp, saçını başını sallıyor ve “Hadi, hadi!” diyerek tempo tutuyordu. Bir anda nasıl olduğunu anlamadan, Pfloooop! diye ses çıkmasıyla başı içine girdi. Özlem de böğüre böğüre götünü geriye iterek kalanını aldı götüne. Yarrağım adeta kırılacak gibiydi. Ben yarağımı milim milim geri çıkarıken, “Çıkmaaaaa!” diye bağırdı. Biraz sonra götünü ileri geri hareket ettirdiğinde, anladım ki pompalamam gerekiyordu ve aynen öyle yaptım. Fakat anca birkaç kez pompalayabildim ve dayanmadım, içine boşaldım…

Özlem yatağa, ben de sikim halen götünde bir şekilde Özlemin üstüne yığıldım. 1-2 dakika sonra doğrulup sikimi götünden çıkardığımda, Özlem yerinden kalkamayacak kadar yorulduğunu söyledi. Kucağıma aldım ve beraber duşa girdik. Özlemi güzelce yıkayıp, kendim de yıkandıktan sonra, banyodan çıkmadan, son bir posta daha o daracık amcığından sikip, içine boşaldım, öyle çıktık…

Özlemle sikişmelerimiz yıllarca devam etti. Ama hayatımda bu kadar bakımlı ve seksten çok hoşlanan bir kadını porno filmlerinde bile seyretmedim. Şimdi ise uzun zamandır görüşmüyoruz, ancak o öpüşmesi, o yarak yalaması, o daracık amcığı ve götü aklıma geldikçe çıldırıyorum!

23 Eylül 2014 Salı

Seks ihtiyacımı fazlasıyla karşıladı

Merhaba gerçek sex hikaye okurları. Arkadaşlarımın İnternet tutkusunu duyduktan sonra ben de kendime bir bilgisayar alarak, yalnızlığın vermiş olduğu can sıkıntısını İnternette gidermeye başladım. İnternette Sörf yaptıkça, birçok sayfalara girdim ve tabi ki sex sayfalarına da. Seks hikayelerini keşfettiğimden beri hergün düzenli okuyorum. Başkalarının seks hikayelerini okudukça tahrik oluyorum, bu yüzden ben de size bir hikayemi anlatmaya karar verdim. Benim adım Özge, 26 yaşında, eşinden ayrılmış, dul bir bayanım. Çocuğum yok ve şu anda yalnız yaşıyorum. Eşimle ayrılırken mal paylaşımına gittik ve sahibi olduğumuz mağaza eşime kalırken, yazlık ev ile kullandığımız araba benim oldu. Size anlatacağım hikaye de yazlık evimin olduğu yerde geçiyor.

Yazlıktayken, genelde komşum Aylin ve erkek arkadaşı Tayfun ile zaman geçiririm. Aylin’le çok sıkı bir arkadaşlığımız var. Aylin çok zeki biri ve Tayfun gibi bir erkek arkadaşı olduğu için de çok şanslı bir kadın. Tayfun ise başarılı bir sunucu ve TV programcısıydı. Yakışıklı ve esprili biri. Açıkçası Aylin’i çok kıskanıyordum. Tayfunun güzel bir teknesi vardı, her hafta Cuma yazlığa gelir ve Cumartesi günü sabahtan hep beraber balığa çıkardık. Tayfun bu hobiyi bana ve Aylin’e de aşılamıştı. Hafta içi Tayfun olmadığından, Aylin’le ben hep gezer tozardık, genelde seks konularını konuşur, gülüşürdük. Aylin Tayfunla yatakta yaptıklarını anlatır ve arada bir bana, “Sen nasıl dayanıyorsun kızım erkeksizliğe? Bir yıl yarak yemeden durulur mu?” diye takılırdı.

Geçen yaz yazlığa gittiğimde, Aylin’le Tayfunun ayrıldıklarını duydum. Ama yine de bu yaz birlikte kullanacaklardı yazlığı. Aylin Tayfunu geri kazanmak için peşinden koşuyordu. Çünkü Tayfun vazgeçilecek bir erkek değildi. Cuma günü Aylin bana, annesinin hastalandığını ve İzmire gitmesi gerektiğini söyledi, “Tayfun bu akşam yazlığa gelecek, yemek konusunda ona yardımcı olursan sevinirim. Elinden geldiğince de göz kulak ol, neme lazım başkasıyla falan takılır, onu elimden kaçırmak istemiyorum!” dedi. Ben de, “Sen merak etme!” dedim. Akşam Aylin İzmire gittikten 2 saat sonra Tayfun geldi. Ben de onların yazlıkta güzel bir yemek hazırlamakla meşguldüm. Tayfunun haftasonları Rakı içtiğini bildiğim için, birkaç da meze hazırladım. O gün üzerimde bir mini etekle tişört vardı ve içime sütyen takmamıştım. Tayfun ile hem sohbet ediyor, hem de masayı kuruyordum. Masaya eğildiğim zaman Tayfun gözlerinin göğüslerimde olduğunu farkettim. Doğru söylemek gerekirse bu oldukça hoşuma gitmisti.

Yemeğe oturduk ve ben de onunla beraber iki kadeh Rakı içtim. Sohbetimiz dönüp dolaşıp, ilişkilerden açılmış, konu benim yalnızlığım üzerinde yoğunlaşmıştı. İçkinin de etkisiyle açık açık konuşmaya başlamıştık. Tayfun bana, yalnız yaşamanın hoş olmadığını, 26 yaşında güzel bir kadının seks yaşamının olmamasının kötü olduğunu filan söyledi. Ben de, “Evet haklısın, ama herşey senin yüzünden, eğer erkek arkadaş edineceğim zaman seni kriter olarak göz önünde tutmasaydım, şimdiye çoktan birini bulmuştum!” dedim. Tayfun bu sözden çok memnun olmuş, bana daha bir alıcı gözle bakmaya başlamıştı. Yemeğimiz bitmiş, bu arada saat te epeyce ilerlemişti. Ben sofrayı kaldırarak, artık gitmem gerektiğini söyledim. Cumartesi beni tekneyle balık avlamaya davet etti. Ben de kabul edip, sabah buluşmak üzere sözleşip ayrıldım oradan.

Sabah olunca bikinimi giydim ve üzerime de çok kısa olan mini eteğimi giydim. Beraberce tekneye binip açıldık. Tayfunun teknesi aslında mini bir yat gibiydi. Bir kabini, iki yatağı vardı ve hatta küçük bir buzdolabı bile vardı. Sakin bir koyda demir attık. Öğlene doğru balık avlamaktan canım sıkılmıştı ve güneşten de pişmiştim. Denize gireceğimi söyledim ve teknenin suya inen merdivenlerine yöneldim. O anda aklıma denize üstsüz girmek geldi. Tayfuna bir sakıncası olup olmadığını sorduğumda, memnun olmuş bir ifadeyle, “Hayır, hiç sakıncası yok, zaten ıssız bir koydayız, nasıl olsa kimse göremez!” dedi. Bikinimin üstünü çıkarıp suya bıraktım kendimi. Tayfunun beni görebileceği yerlerde yüzmeye çalışıyordum. Amacım tabi ki Tayfunun ilgisini daha fazla çekmekti…

Bir süre sonra Tayfuna seslendim, “Su harika, sen de gelsene!” dedim. Tayfun, “Tamam, ama ben de altsız yüzeceğim!” deyip, mayosunu çıkarınca, biraz şaşırmış ve biraz da heyecanlanmıştım. Yaklaşık 1 yıldır yarak görmemiştim. Tayfun çırılçıplak suya atlayarak yanıma kadar yüzdü ve “Haydi sen de altını çıkar, nasıl olsa kimseler yok!” dedi. Ben de, “Çılgınsın sen!” diyerek, bikinimin altını çıkarıp tekneye fırlattım. İkimiz de çırılçıplak, uzunca bir süre yüzüp, şakalaştık. Arada bir bana sarılıyor, yüz yüze geliyorduk, göğsü göğüslerime, siki de göbeğime değiyordu. Artık ikimiz de rahat hareket etmeye başlamıştık…

Daha sonra ilk kendime gelen ben oldum ve “Hadi çıkalım artık, ben acıktım!” dedim. Tekneye önce ben çıkarken, hareketlerimi ağırdan alıp, alttan beni seyretmesine imkan verdim. Tekneye çıktığımızda bana vücudumun çok güzel olduğunu söyledi. Teşekkür ettim. Üzerimize hiçbir şey giymeden, dolaptan yiyecekleri çıkardık, iki tane de soğuk bira açtık. Masada çırılçıplak bir vaziyette yemeğimizi yeyip biralarımızı yudumlamaya başladık. İkinci biralarımızı içerken Tayfun oturduğu yerden kalkıp, yanıma geldi oturdu. Siki kalkmıştı ve ben heyecanla sikine bakıyordum. Gülerek sikini tuttu ve “Onu çok azdırdın güzelim!” dedi. O mu beni, ben mi onu azdırdım bilemem ama, daha fazla dayanamayıp, sikini elime aldım ve aşağı yukarı sıvazlamaya başladım…

O da göğüslerimi okşarken ateşlice öpüşmeye basladık. Daha sonra boynumu öpüp yaladı, oradan da göğüslerimi yalamaya, emmeye başladı. Elimdeki siki taş gibi olmuş, damarları atıyordu. Tayfun bir elini de amıma götürüp okşayınca, benim nefes alış verişlerim hızlanmaya başlamış, hafif hafif inliyordum. Tayfun ayağa kalkıp, “Haydi kamaraya girelim!” dedi, elimden tutarak beni kamaraya çekti. Yatağa yatırıp bacaklarımı iki yana ayırdı, amıma yumuldu. Amımı yalayıp, diliyle amımı sikerken, bir parmağı da arka deliğimin girişini zorluyordu. Ben de onun sikinin tadına bakmak istiyordum, üzerine çıkıp, 69 pozisyonuna geçerek, o muhteşem sikini aç kalmışçasına emmeye başladım. Bir aşağı, bir yukarı sikini ağzıma alırken, taşaklarını da okşamam çok hoşuna gitmişti. O da dilini amıma, bir parmağını da götüme sokup çıkarıyordu…

Daha fazla dayanamadım, ona yalvararak, “Lütfen, sikini istiyorum amıma!” dedim. Beni serbest bırakınca, yüzüm ona dönük vaziyette sikinin üzerine oturdum. Zaten kayganlaşmış amıma bir oturuşta girivermişti siki. Uzun bir süre üzerinde oturup kalktım. Sikini sonuna kadar içime alıyordum, o da göğüslerimi sıkıp okşuyor ve alttan sikini amıma bastırıyordu. Çok geçmeden titremelerle Orgazm olmaya başladım. O kadar harikaydı, o kadar uzun bir Orgazmdı ki, anlatamam.

Daha sonra beni yatırıp, o üstüme geçti. Hem amımı sikiyor, hem de göğüslerimi yalıyor, beni zevkten çıldırtıyordu. Tayfun hareketlerini hızlandırınca boşalacağını anlayıp, “Lütfen içime boşalma hayatım!” dedim, çünkü hamile kalmaktan korkuyordum. Zaten onun da öyle bir niyeti yokmuş, boşalacağı an içimden çıkıp, başucuma doğru geldi ve “Hadi bebeğim aç ağzını!” dedi. Niyetini anlamıştım, döllerinin tadına baktırmak istiyordu. Bunu eski kocam da severdi. Alışık olduğum için ağzımı açıp, ellerimle de kalçalarını okşayarak boşalmasını bekledim. Siki elinde birkaç 31 hareketi yaptıktan sonra inleyerek döllerini ağzımdan içeri fışkırtmaya başladı. O kadar çok boşalmıştı ki, resmen ağzım dolmuş, döller dudaklarımın kenarlarından dışarıya taşmıştı. Hepsini yutmak zorunda kaldım. Ardından sikini ağzıma sokup çıkararak kalan son damlaları da temizletti bana. Çok hoşuma gitmişti, ama halen azgındım.